21 Nisan 2009 Salı

AYDINLANMAYA YÖNELİK BASKILARI KABUL ETMİYORUZ!

UPSD'DEN ACİL DUYURU

AYDINLANMAYA YÖNELİK BASKILARI KABUL ETMİYORUZ!

Son dönemlerde gittikçe sıklaşan şekilde sivil toplum örgütleri, Atatürkçü düşünce ve çağdaş yaşam, akıl almaz ve dayanılmaz baskılarla karşı karşıya kalmıştır.
Laik demokratik entellektüelleri yıldırma çabaları, hükümeti eleştiren kişilerin hukuka aykırı olduğu gözlemlenen baskınlarla gözaltına alınarak susturulmaları ve tutuklama süreçlerinin hızlanması, çok vahim gelişmeler olarak topluma yansımıştır.

Özgür, laik düşünce ve hukuk devleti, ancak bu değerleri yasalarla herkes için koruyan büyük bir dikkatle yürütülebilir. Sanatsal ifade ve özgür, sansürsüz düşünceler, ancak temel demokratik haklar ve insan haklarına saygılı bir ortamda yeşertilebilir.

Başta ÇYDD, ÇEV ve ADD olmak üzere, Atatürkçü düşünce dernekleri ve İlhan Selçuk, Mustafa Balbay, Erol Manisalı gibi Cumhuriyet Gazetesi yazarlarına ve üniversitelerimizin çok değerli rektörlerine yönelik ithamlar ve yoğun baskılar, toplumun vicdanını paramparça eden noktalara ulaşmış, Türk kamuoyu, dünya kamuoyunun gözünde "muhaliflerini hapse atan ülke" noktasına doğru gerilemiştir. Ne yazık ki son dönemlerde giderek artan şekilde süregelen medya linçi de artık kabul edilemez hale gelmiştir. "Yandaş medya" olarak adlandırılan yayın organları, hiçbir yayın yasağı dinlemeden kişisel haklara da tecavüz ederek, suçlanan her Atatürkçünün ismini us dışı bir tavırla hedef almış ve, hiç bir savunma şansı vermeden kamu oyunda bu saygın isimleri peşinen 'hükümlü' statüsüne getirme yarışına girişmiştir.

UPSD olarak, hukukun üstünlüğüne yönelik sonsuz inancımızı kaybetmek istemiyoruz. Aydınlarımıza ve Atatürkçü derneklere, laik çağdaş eğitime ve aydınlanma önderlerine yapılan her baskıyı kendimize yapılmış addediyoruz.
Bu nedenle Türkiye'de iç barışı, toplumsal huzurumuzu hedef alarak tehdit eder hale gelmiş olan ve ancak ara rejim dönemlerinde rastlanılan bu günlerin bir an önce sona ermesini, adalete intikal eden iddiaların artık vakit kaybetmeden sonuca ulaştırılmasını, kimsenin suçu kanıtlanmadan 'suçlu' ilan edilmemesini, her kesimden hukuk bilirkişisi tarafından itiraf edilen durumun, yani hukukun son dönemlerde yok sayıldığı bu acı günlerin bir an önce sonlandırılmasını ve adaletin eski güvenini kazanarak bu kaosa bir an önce son verilmesini istiyoruz. Bir ülkede en az “darbe” olmaması kadar, iktidarı elinde tutan hükümetin yasalara ve demokratik bireysel haklara saygılı olması önemlidir. Bunlardan birine sonsuz önem verip, diğerini görmezden gelen hiç kimse kendisine “ demokrat” diyemez…

Türkiye'nin barış ve istikrar içinde, çoğulcu demokrasiyi en sağlıklı şekilde yaşatması ve dünyaya örnek bir siyasi yapılanmayı yaşama geçirebilmesi, biz sanatçıların en büyük arzusudur.

Bu zor günlerde, tüm sindirme çabalarına karşın, basının güvenilir kalemlerinin ve sivil toplumun sağlam kalelerinin dik durarak bir dayanışma içine girmesi, her kesimden sanatçı dostlarımızın ayağa kalkarak yüksek sesle bu gidişata 'dur' demeleri, en büyük tesellimizdir.

Türkiye'nin demokratik güçleri, el ele vererek bu zor günleri aşacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

UNESCO AIAP
TÜRKİYE ULUSAL KOMİTESİ
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği
Başkanı
Bedri Baykam



Yönetim Kurulu
Bahri Genç
Safiye Mine Erdurak
Ayşe Erel
Prof. Tülin Onat
Hülya Küpçüoğlu
Melik İskender